Üniversite döneminde, Ankara’da bir İranlı arkadaşında Santur görmüş, santurun sesine aşık olmuştur. Türkiye’de bunu öğreneceği bir öğretmen, eğitici bulamayacağı, daha doğrusu malzemesi dahi olmadığı için okulu dondurup İran’a gitmiştir. 1.5 sene kadar İran’da yaşamış ve sürekli gidiş gelişler yapmış, 2013 senesinde ise ilk Santur Albümü’nü yapmıştır. Daha sonra Kalan Müzik’te 3 albüm yapmış, sonrasında ise Kültür Bakanlığı’nın katkısı ile Ehl-i Beyt Besteleri adlı bir albüm yapmıştır. Yapmış olduğu bu albüm, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın müzik ödülüne layık görülmüştür. İran’da müziği, mızrap tutuşu, santur çalım tekniğini öğrenerek Türk müziğine ve Osmanlı müziğine harman yapıp üslup bulmuştur. Müziğinde biraz Osmanlı, biraz türkü, biraz da Fars müziği tınılarını duyabilirsiniz. Mutasavvuf şairlerin şiirlerine besteler yapan Sedat Anar, bu besteleri çeşitli albümlerde toplamaktadır. Kendisini etkileyen en fazla 3 şair sayabileceğini, bunların şiirlerini besteleyip albüm yaptığını dile getirmiştir. İlk en başta gelen ismin ise Niyazi-i Mısri ki olduğunu, ardından Yunus Emre, son olarak ta Osman Kemali Baba’nın geldiğini belirtmiştir. 2016’dan bu yana hayatını İstanbul’da sürdüren Sedat Anar profesyonel müzik hayatına devam etmektedir, günümüze kadar toplam 8 albümün altına imzasını atmıştır. Tasavvuf müziği ile günümüzde ciddi bir dinleyici kitlesine sahiptir.